Antioksidanlar ve Yaşlanma Karşıtı Etkileri

Modern yaşam tarzı, bir dizi olumlu gelişmenin yanı sıra sağlık açısından bazı zorlukları da beraberinde getirmektedir. Özellikle artan zararlı çevresel faktörler, yetersiz beslenme alışkanlıkları ve stres gibi etmenler, serbest radikaller adı verilen hücrelerimize ve DNA zincirine zarar verebilen molekül yapıları artırmaktadır. Sağlıklı bir yaşam sürdürmek, hastalıklardan uzaklaşmak ve genç görünümlerini korumak isteyen kişiler ise serbest radikallerin etkisini azaltmak için birtakım çözüm yollarına başvurmaktadır. Bu doğrultuda ilk sırada yer alan ve doğanın mucizelerinden biri olan antioksidanlar, serbest radikallerin zararlı etkilerini minimalize ederek vücudumuzun sağlıklı kalması için önemli bir görev üstlenmektedir. Peki, antioksidan nedir? Antioksidan ne demek?

Antioksidan Nedir, Ne İşe Yarar?

Vücudumuzun doğal savunma mekanizması olarak çalışan ve serbest radikallerin neden olduğu hücresel hasarı engellemeye yardımcı olan bileşikler antioksidan olarak adlandırılmaktadır. Serbest radikaller, normal hücresel işlemler sırasında ortaya çıkan yan ürünlerdir. Ayrıca çevresel faktörler, ultraviyole ışınları, hava kirliliği ve sigara dumanı gibi dış etkenler de serbest radikal üretimini artırabilirken hücrelerimizin lipidlerini, proteinlerini ve DNA'sını oksidatif stres olarak adlandırılan bir süreçle olumsuz etkileyebilmektedir.

Oksidatif stresi dengelemek ve hücresel hasarı önlemek için serbest radikallerle etkileşime giren bu bileşikler, serbest radikalleri stabilize ederek onların zararlı etkilerini azaltmakta ve bazı durumlarda tamamen ortadan kaldırabilmektedir. Vücudun kendi ürettiği bazı antioksidanlar bulunsa da genellikle yeterli olmamaktadır. Bu nedenle dengeli bir yaşam tarzı ve sağlıklı beslenme ile dışarıdan alınması gerekebilmekte, antioksidan içeren takviyelerin kullanılması önem arz edebilmektedir.

Angard Glutatyon İçeren Takviye Edici Gıda
20 Kapsül 1095 ₺

Antioksidanların Önemi

Vücudumuz için hayati öneme sahip olan bu bileşiklerin en önemli faydası serbest radikallerin neden olduğu hücresel hasarı engellemeye yardımcı olmalarıdır. Bireylerin sağlıklı, genç ve hastalıklardan uzak bir yaşam sürmeleri için hücresel hasarın minimum seviyede olması gerekmektedir. Özellikle modern yaşam tarzının da etkisiyle hücresel hasar artmakta ve dolayısıyla antioksidan kaynaklarına duyulan ihtiyaç da artış göstermektedir.

·        Oksidatif stresin düşmanıdır

Serbest radikaller vücut üzerinde zararlı etkilerini gösterdiklerinde hücrelerin lipidlerini, proteinlerini ve DNA'sını oksitleyerek hücresel hasara neden olabilmektedir. Yaşlanma, kanser, kalp hastalığı ve diyabet gibi bir dizi kronik hastalığın temelinde yer alabilen oksidatif stres, ancak antioksidanlar sayesinde azalabilmektedir. Serbest radikallerin vücuttaki yıkıcı etkilerini azaltmak için antioksidanlara ihtiyaç duyulmaktadır.

·        Vücudu korur, bağışıklık sistemini güçlendirir

Vücudu enfeksiyonlara ve hastalıkları karşı koruyan savunma mekanizması olan bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde önemli bir rol üstlenmektedir. Hücreleri zararlı etkilerden koruduğu gibi rutin sağlıklı işlevlerini devam ettirmelerine yardımcı olmaktadır. Bu sayede bağışıklık sistemi güçlenmekte, vücudumuz enfeksiyon ve hastalıklara karşı daha güçlü bir mücadele vermektedir.

·        Yaşlanma karşıtıdır

Çevresel faktörler, zararlı beslenme alışkanlıkları ve çevresel faktörler gibi her bireyin karşılaşabileceği sorunlar, vücuttaki serbest radikallerin sayısını artırabilmektedir. Bu radikaller, yaşlanma sürecini hızlandırarak vücudu hem içten hem de dıştan olumsuz etkilemektedir. Antioksidanlar ise hücresel hasarı azaltarak sağlıklı bir bedene kavuşmamıza yardımcı olduğu gibi genç ve sağlıklı cildimizi korumamızı da sağlamaktadır.

·        Hastalık riskini azaltır

LDL yani kötü kolesterolün oksidasyonunu engelleyerek damar tıkanıklığı riskini azaltabilmektedir. Bu da kalp sağlığını korumada ve kalp krizi riskini azaltmada son derece önemli sonuçlar verebilmektedir. Ayrıca serbest radikalleri azalttığı için DNA’yı korumakta ve kanser gibi DNA hasarından ortaya çıkan hastalıkların gelişimini engellemeye yardımcı olabilmektedir.

Antioksidan Bakımından Zengin Besinler

Antioksidan bakımından zengin besinleri günlük beslenme düzenine dahil etmek özellikle modern çağın kaçınılmaz gereksinimidir. Rutin hayatımızda sıkça maruz kaldığımız etmenlerden dolayı vücudumuzda artış gösteren serbest radikallere karşı bir savunma mekanizması oluşturmak için buna ihtiyaç duyarız. Sağlığını koruyarak hastalıklardan uzak kalmak ve genç görünümünü muhafaza etmek isteyen her birey, doğadaki en güçlü antioksidan kaynaklarını beslenme düzenine dahil etmek isteyecektir. Bunlar şu şekilde sıralanmaktadır:

·        Çilek, böğürtlen, nar, kırmızı üzüm, yaban mersini, papaya, kivi ve portakal gibi renkli meyveler,

·        Pazı, brokoli, ıspanak, havuç ve tatlı patates gibi sebzeler,

·        Fındık, badem ve ceviz gibi kuruyemişler,

·        Chia tohumu,

·        Karanfil, tarçın ve zencefil gibi baharatlar,

·        Kekik gibi aromatik bitkiler,

·        Nohut, mercimek ve fasulye gibi baklagiller,

·        Biber,

·        Yeşil çay ve kahve,

·        Sardalya ve somon gibi Omega-3 açısından zengin balıklar,

·        Kakao.

Antioksidan Takviyeleri ve Etkileri

Modern yaşam tarzını benimseyen bireyler, olumsuz çevresel koşullardan daha fazla etkilenirken sağlıklı besinlerden de uzaklaşmaktadır. Ayrıca günümüz dünyasında toprakların verimliliğini kaybetmesi, elde edilen besinlerin içerik açısından zayıflamasına yol açmaktadır. Tüm bunlara ek olarak meyve ve sebzelere yılın her dönemi taze şekilde ulaşılamaması da önemli bir sorun olmaktadır. Antioksidan takviyeleri ise bu sorunları ortadan kaldırarak kişilerin kolay, pratik ve sağlıklı bir şekilde vücutlarını korumalarını ve desteklemelerini sağlamaktadır.

“Bağışıklık için gardınızı alın!” sloganı ile eczanelerdeki yerini alan Angard Glutatyon İçeren Takviye Edici Gıda, Vitafenix güvencesi ile vücudunuzu zararlı serbest radikallere karşı korumakla görevli olan master antioksidan glutatyon merkezinde hazırlanmıştır. Her kapsülünde 500 mg glutatyon, aktif vitamin B2, aktif vitamin B6, pirolokinolin kinon, selenyum ve molibden barındıran Angard, bağışıklık sisteminin normal fonksiyonunda işlevini sürdürmesi için önemli bir görev üstlenirken enerji metabolizmasına da katkıda bulunmakta ve böylelikle kişinin yorgunluk ve bitkinlik gibi problemlerinin azaltılmasını sağlamaktadır.

Yaşlanma karşıtı ve bağışıklık sistemini güçlendirici özellikleri ile ön plana çıkan Angard, antioksidan kaynaklarına erişiminizi son derece kolaylaştırır. Gün içerisinde tükettiğiniz Angard kapsüller sayesinde koruma kalkanına sahip olabilir, genç ve canlı cildinizi korumaya destek olabilirsiniz. Angard ile gardınızı alın!